Counter

25 Nisan 2015 Cumartesi

DIY Elbiseler

Lara' ya elbise yağdırmaya devam.

Lara giyinmeyi keşfettiğinden beri elbiselere düşkün, özellikle etekleri dönenlere. Acaba bu sevgisini ben de yeni hobimle destekliyor muyum; olabilirim ama elimde değil, o bayılıyor ben yapabiliyorum daha ne olsun. Baba her ne kadar endişelense de (kızımı kokoş yapacaksın diyerek) ben bunun da geçici bir dönem olduğuna eminim Lara' nın hayatında. Nasıl en değişmeyecek sandığımız özellikleri, huyları bir anda değişiveriyor bu elbise aşkı da bitecek bir gün biliyorum (bende de öyle olmuştu mesela); üstelik giydiği elbiseler de tüller, payetler, süsler püslerle dolu değil, son derece sade ve iddiasız kumaşlar kesimler.

19 Nisan 2015 Pazar

Dikiş Maceraları

Bu dikiş işini çok sevdim; söylemiş miydim? Lara tipik bir kız çocuğu olma yolunda ilerlerken özellikle kokoşlukta, ben de ev tipi bir anne mi oluyorum bilemedim. Sürekli kafamda Lara için dikiş projeleri, elbise, pantolon, şalvar, bluz, etek..

Proje çok kafamda ama hep kolayına kaçıyorum itiraf edeyim. Malum dikiş konusunda hislerimle ilerliyorum, alt yapı çocukluğumda dikiş diken anne ve babamı izlemekten öte değil. Üstü de Pinterest, Google, dikiş blogları, hayal gücü ve az cesaretle ilerliyor işte.

18 Nisan 2015 Cumartesi

Sinüzit, bademcik, geniz eti ve dondurma

Bugün doktor kontrolü vardı Lara' nın KBB uzmanında. İlaçlar kullanıldı 10 gün  ve 11. gün doktor yolları göründü yine. Önceden haber vermedik yine Lara' ya; sadece sürekli dondurma yiyebilir miyim artık yaz geldi mi diye soran çocuğa haftasonu dondurma sözü verdik. Evden çıkarken de dondurma yemeden önce gidip bir doktora soralım dondurma yiyecek kadar iyileşmiş miyiz dedik.

Bu arada çocuk doktorunun değil KBB uzmanının verdiği ilaçları kullandık. Bu kısmı da uzun hikaye ama çocuk doktorunu arayıp KBB uzmanının teşhisinden, sinüzitten ve verdiği ilaçlardan bahsedince bir posta ayar yiyip "siz benim verdiğim ilaçları kullanın sonra kontrole gelin" ültimatomunu duymazdan geldik".

7 Nisan 2015 Salı

Ne gündü ama..

Çünkü Lara kreşe gitmedi ve iki farklı doktora gittik maaile.

Bahsetmiştim ya kreşe başladığımızdan beri ne burnumuz temiz ne boğazımız diye. Kuru öksürük de salya sümük de temizlenmedi bir türlü. Bir orta kulak iltihabı, bir de bademcik enfeksiyonu nedeniyle 2 tur antibiyotik de kullandık bu kış. Öksürük ve burun akıntısının mevsim itibariyle kesileceği umuduyla Nisan ayı ortasına kadar bekleyip sonra doktor kontrolüne gitmeyi planlamıştık ama özellikle uyku arasında uzun süren öksürüklere daha fazla dayanamayıp randevu aldık bu sabah için yeni bir doktordan. Doktor maceralarımızı ve beklentilerimi daha önce anlatmıştım bir kaç kez. Böylece yeni bir maceraya yelken açtık bu sabah da.

4 Nisan 2015 Cumartesi

Gelelim Dikiş Maceralarına Hem de Makineli :)

Bir zamanlar, hatta tam olarak 29 Temmuz 2011 de yazdığım dikiş makinesiz dikiş postu Allah sizi inandırsın bloğun en çok tık alan yazılarından biri olmuş (hatta 1926 tık an itibariyle ve en birinci tık alan yazı da eski havluları nasıl değerlendiremediğimi anlattığım yazı- 5135 tık). Demek ki memleketimde dikiş makinesi sahibi olmayıp dikişe meraklı çok insan var. Hatta eski havluları ham madde olarak değerlendirebileceğin bir şirket kurarsan hayatın kurtulur. Sadede geliyorum ben de bir zamanlar dikiş makinesiz hevesli gruptandım; neler diktim neler elde, zarf pantolon, polar battaniye, damacana kılıfları, uyduruktan yazlık elbiseler neler neler.

Diğer yazılardan

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...