Counter

30 Nisan 2014 Çarşamba

Lara' nın kitapları filan...

Dün gece birlikte uyuduk Lara ile çünkü bir önceki gece öksürmüştü sürekli ve ikimiz de uyuyamamıştık adam gibi; öğle uykusu da uyumayınca iyice yorulduk ve günümüz pek gergin geçti haliyle.

Baba salona taşındı; Lara yatak odasına. Gece daha az öksürdü, daha az uyandı ve sanırım bunda ayva yapraklı zencefilli ıhlamur ile tereyağı pekmez karabiber üçlülerinin ve başucuna kesik soğan koyma ve odayı nemlendirme olaylarının payı büyük yani benim payım :) (mesajlar alındı mı? detay isteyen olursa hemen verebilirim) (fekat terli terli balkonda rüzgarda kalmasına neden olan da ben olduğum için ikinci parantezi açma gereği duydum yani kesinlikle böbürlenmiyorum çıplak gerçekler bunlar :))

Neyse işte sabah uyandı, yanında beni görünce minnak sesi ile anne dedi, gülümsedi, ellerini yanaklarıma koydu ve biraz tırmaladı, tekrar uyuyacak zannettim çünkü hep erken kalktığı saatten daha da erkendi, altıya geliyordu saat. Gözlerim kapalıydı, uyuyormuş gibi yapıyordum ama işe yaramadı işte. Hızlıca kalktı; nereye gidiyorsun dedim ki normal şartlarda odasından ayaklanıp bizim yanımıza gelir sabah, aramıza girer ve ardından da "kak kaaak, sen budan kaaak" şeklinde nazikçe uyandırır; kalkar gideriz. Yalnız gelir ama bensiz çıkmaz özetle. 

22 Nisan 2014 Salı

2 Yaş Bebesinin Tahammül Sınırlarını Zorlayan 'Şirinliği' ve Ebeveynlerinin Derin Çaresizliği Üzerine Kontrolsüz Bir Analiz

Oyumuzu verdik boyumuzun ölçüsünü aldık. Hakkımızda hayırlısı. Tamam bu konu bu kadar.

Ebet, Terrible two ile hayırlısı ile tanıştık. Fevkalade enteresan duygular içindeyim. Lara kasırgası nereden eserse ebeveyn yerleşkesi oralardan reaksiyon vermek zorunda esasen ama kimi zaman da o kadar mutedil ve şepşeker ki şaşırtıyor. Önlem alamıyorsun, kendini hazırlayamıyorsun ve daima hazırlıksız yakalanıyorsun. Yani kim kimi idare ediyor kim kimi büyütüyor herşey ortada.

Bir kere bildiğin konuşuyor, herşeyi anlatıyor, ciddi ezberliyor, en olmadık zamanlarda da kullanıyor. Daha bu öğlen uyku saati gelmiş bir kez denemişiz beraber, olmamış dönmüşüz salona. Aradan bir saat geçmiş yorulmuş esniyor, hadi gidelim de biraz uyuyalım diyorum, tabi ki önce "hayııı" diyor sonrasında başlıyor şamata, "aa oooda Laya göödüm, aaa ooda büfafa vaaamışdı" filan, bakıyor olmuyor "uyuyim o zaman" diyor. Söylediği fazladan her kelime ile şaşırtıyor işte. Yan yana yatarken bile aklıma geldikçe püskürmemek için zor tuttum kendimi.


Diğer yazılardan

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...