Counter

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Sıcak-Ivır-Zıvır

Sıcak yüzünden eve tıkılıp kaldık. 

Aslına bakarsanız geçen yıl da böyleydi. Hamileliğim de evde dinlenerek geçti mecburen ama bir şekilde oyalamıştım işte kendimi hobilerle... Ama bu yıl Lara var ve o da sıcaktan en az benim kadar rahatsız. Tüm gün de güneş evin içinde olunca güneşi kovalar vaziyette panjurları açıp kapayarak takılıyoruz birlikte. Şarkılar söylüyoruz, oyunlar oynuyoruz ama evde hapis olunca daralıyor bebe... Gündüz uykuları da azaldı iyice, kurulu saat gibi günde 3 kez tamı tamına 30 dakika uyuyor ve uyanıyor. Gün içindeki zamanına kendi karar veriyor ama süre şaşmıyor 3 kere 30 dakika. 

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Aslında TAKMAMAK lazım ama...

Ece' min annesi, Nilhan' cım, mimledi bu kez. Hatta sanırım Deep de mimlemişti bu konu ile ilgili ki o zaten sürekli mimliyor biliyorsunuz, mimmatik. 

Bu vesile ile farkettim ki takıntılarımdan tez vakitte kurtulmam lazım. Takıntı demek önyargı demek bir yerde ve önyargı kötüdür yahu. 

Takıntıların kadar önyargılısın değil mi?. Yoksa bu da mı bir önyargı? 

Tevekkeli değil yazmaya korktum ben bu konuyu, demek ki varmış bilinçaltımın bir bildiği. Çok düşündüm üzerinde ama her seferinde yazmak için açtım açtım kapattım sayfayı, notları aldım aldım biriktirdim, yani çok birikti. Anladım ki ben gıcık bir insanım, taktım mı takıyorum daha da gıcık oluyorum . :)

İnsanlarda taktığım, hazetmediğim hatta gıcık olduğum şeylerle başlayalım. Misal bunlardan bir an evvel kurtulmak lazım çünkü yorucu şeyler, yani bir insanı ya olduğu gibi kabullen ya da hayatından çıkar, takıntılarınla hem kendine hem de etrafına dar etme dünyayı dimi. 

5 Temmuz 2012 Perşembe

İşlevsel olsun çamurdan olsun, beklenen ürün...

Yani biraz kolayına kaçtım kabul, evde elimin altında ne varsa (bu sıcakta dışarı çıkmaktansa); ama neticeye bakalım lütfen: Kızımı sivrisineklerden, o kan emici minik canavarlardan korur, tabi ben açıp kaparken içeri sokmazsam. Hayır yanlış anlamayın ev tropik bir bölgede veya sazlık bataklık bir alanda değil neticede sivrisinek kaynamıyor ama bilirsiniz ki bu yaratık tek başına da olsa ne yapar ne eder evdeki en taze, en lezzetli kim varsa ona gider çöreklenir, doymak bilmez, çatlayana kadar da kalkmaz üstünden.

Geçen gece kolumun tatlı tatlı kaşınması ile uyanınca direk aklıma geldi ve farz oldu bir cibinlik yapmak. Bir arkadaşımın kızının doğumgünü partisi süslemelerinden söküp 'sen nasıl olsa değerlendirirsin' diye getirdiği bir sürü tül vardı, yıkayıp kaldırmıştım.

3 Temmuz 2012 Salı

Yaptıklarım yapacaklarımın teminatı mıdır? Nedir?

Yapacağım dedim yaptım diye de devam ederim :) Daha geçen gün, bir önceki yazımda dedimdi hobili anne blogu olacağım elbet bir gün diye. Ben olmuşum aslında da yazmayı unutmuşum desem anlarsınız dimi? Kafa dağınıklığı işte.

Lara tüm ailenin tek torunu olduğu için ona adeta giysi yağdı. Henüz doğmasına aylar varken anneler başladı alışverişe, örgülere, oysa baba ve ben hep temkinliydik hiç bir şey almadık doğuma bir ay kalana dek. Listeler yaptık, evet vitrin de baktık ama almadık. Hatta annelere de durun almayın, acıyın bize, bizim de ilk çocuğumuz bize de alacak birşeyler bırakın dedik ama dinleyen oldu mu, tabi ki hayır. Üstüne bi de fırça yedik. Ne demek efendim, tabi ki de biz alacağız, asıl siz sonra alırsınız hatta almayıverin gibi gibi... 

Diğer yazılardan

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...