Counter

31 Mayıs 2012 Perşembe

Sosyalleşesim mi var, yoksa bu nedir?

Çok anlatasım var bugün ama işte tam da bu nedenle yazılmaması hatta ölümüne susulması gereken bir gün kanımca... Anlatacaklarımdan korkarım :)

Çok konuşup hiç bir şey anlatmasam siz de sanki yaşamın sırrını vermişim, çoook önemli bir gizem paylaşmışım gibi davransanız olur mu? 

Sırf bu cümle bile kimliğimin kuytuda kalmış köşelerine tuttu işte projektörü değil mi... Düşünün ki bu yazı uzarsa ne olur benim itina ile kurduğum, besleyip büyüttüğüm sağlıklı blogger imajım?!? 

Gevezelik edesim var ama konum yok :) İşten bile değil yani saçmalamak... 

İşte ben bu psikoloji içindeyken kapı çaldı, kimse de çalmaz ki kapıyı bu saatte ya yanlıştır ya tedaş ya asat dedim açtım a-a kargo. Kimden ki dedim, yoktu çünkü beklediğim... 

22 Mayıs 2012 Salı

Cebimdeki renkler mi pöööööf... Bu bir darbedir.


İsmim Lara Bulut. Burası aslında anne kişisinin mekanı ama baktım çok boşlamış, ben bir şeyler yazayım bari dedim bakmayın darbe dediğime aslında tamamen iyi niyetle ve yardım maksatlı burdayım. 

Belki biliyorsunuz annem, babam ve teyzem benim dünyaya gelişimi 3 Mart olarak planlamışlardı aslında ama 28 Şubatta annem teyzemi arayıp dedi ki  “ ya bu kız yarın gelmeye kalkarsa”

Hiç olur mu deli miyim ki ben o gün dünyaya gelip 4 yılda bir doğum günü kutluyacam.  Evet sabırsızlanıyordum gelmek için çünkü sığamıyordum artık yerime ama o kadar da değil. Sanırım teyzem de dedi ki anneme “ne kadar geç alırsak o kadar iyi. İçerdeki gelişimini tamamlasın ufaklık, ciğerler vs…” Ki asıl 11 Mart tarihinde doluyordu sürem, 9 ay 10 gün hikayesi… Bu arada  bilmeyenler için söyliim teyzem jinekologdur.

İşte o gün karar vermiştim aslında ben erken gelmeye.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Mim mi, ben mi, nasıl yani :)



Bugüne dek anlı şanlı (!) blog tarihimde sadece iki kez mim yazısı yazdım, yazabildim, çünkü özetle: ben mimlenince, konu dışarıdan dayatılınca yazamıyorum. Bakış açım kötü dimi...

Tembelim galiba ya da işte görevlendirilince "sen bu konuda birşeyler yaz" denilince, hemen görevimi yerine getirmem gerekiyor, düşün düşün daralıyorum; yazsam bi dert yazmasam daha bi dert... Yani sözün özü baktım daralmaya müsait yapım keyifle yazdığım blog sayfalarında ferahlayacağına daralıyor, dedim ki ben muafım arkadaşlar, özrüm de budur. Ama ne oldu benim köfte arkadaşlarım Hypo ve Nil elbirliğiynen mimlediler beni. Yani Hypo mimledi, Nil de Hypo mimlemeseydi ben kesin mimlerdim diyerekten serzendi :)

Bilirim ki beni çok severler, bugüne dek de isteğime saygı duyup mimlemediler; e ben şimdi kırayım mı yani onları, sinmedi ki içime.

Diğer yazılardan

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...